Bu bir ceviridir.
Esas Makale: http://www.huffingtonpost.com/2013/05/31/occupygezi-protests-istanbul-taksim_n_3366583.html?utm_hp_ref=world
Huffington Post Okuyuculari: Eger Istanbul'daysaniz, orada ne oldugu hakkinda sizden bilgi almak istiyoruz. Bize hikayelerinizi yollayin, bizzat yasadiklarinizi anlatin, fotograflar, videolar ya da her ne paylasmak istiyorsaniz, "openreporting@huffingtonpost.com"a e-mail atin. Eger size ulasip, roportaj yapmamizi istiyorsaniz, telefon numaranizi da yollayin. Eger adinizin sitede yer almasini istemiyorsaniz, lutfen bize bunu belirtin.
Turk medyasinin anlatmadiklarini, biz tercumelerle yabanci yayinlardan anlatiyoruz.
31 Mayıs 2013 Cuma
"Turkiye (!), hukumet karsiti protestoculari tutukluyor" - El Cezire
31 Mayis 2013
Esas makale: http://www.aljazeera.com/news/europe/2013/05/2013531112443894367.html
Istanbul'daki protestolarin Ankara ve Izmir’e de yayilmasiyla beraber, gozyasi gazi kullanilmaya baslandi, bircok insan yaralandi ve en az 60 kisi goz altina alindi.
Son yillarda olan en sert hukumet karsiti gosterilerde, turk yetkililer protesto eden onlarca insani goz altina aldi ve bu sirada polis Istanbul ve Ankara’daki gostericilerin uzerine goz yasartici bomba sikti.
Cuma gunu en az 60 kisinin goz altina alindigi protesto bir parkin yikilmamasi amaciyla basladi ve insanlarin otoriter gordugu hukumete karsi ciktigi bir gosteriye donustu.
Istanbul’dan rapor veren Al Jazeera muhabiri Rawya Rageh, “Protestocular bunun artik agaclar hakkinda olmadigini soyluyor” dedi.
Istanbuldaki protestoya birkac bin insan katildi ve Rageh, Taksim meydaninda her turlu goz yasartici bomba kutusunun oldugunu bildirdi.
Bir AFP fotografcisi, 100’den fazla insanin yaralandigini, bazilarinini yerde bilincsiz oldugunu ve iki kisinin kafalarindan yaralanip hastaneye kaldirildigini iletti.
Filistin asilli bir Turk vatandasi kafatasinda catlak sebebiyle ameliyata alindi ve Istanbul valisi Huseyin Avni Mutlu’ya gore su an yogun bakimda, durumu iyi.
Mutlu, televizyonda insanlarin siddeti provoke ettikleri icin gozaltina alindiklarini ve bu konuda bir sorusturma baslatildigini soyledi.
Gostericiler hukumetin Taksim meydanini donusturme planinin bir parcasi olan parkin yikimini engellemek icin Gezi park’inda 28 Mayis gunu oturma eylemine basladilar.
Cuma gunu ilerleyen saatlerde, protestoculari sevindirecek bir haber geldi ve bir Istanbul mahkemesi agaclarin yikilmamasi icin yurutmeye durdurma karari verdi.
Fakat, protesto baskent Ankara’ya sicradi ve Ankara’da 5000 kisi toplanip gozyasi bombasi atan polislere ragmen Adalet ve Kalkinma partisinin merkezine yuruyuse gecti.
Bunun yaninda cogunlugu Cumhuriyet Halk Partisi’ni destekleyen gostericiler, alkol satisini yasaklayan yeni yasalari protesto etmeyi planladiklarini soylediler ve “Her yer isyan, her yer Taksim” diye slogan attilar.
Protestolar Ege sahilindeki Izmir’de iki yere de ulasti.
Dogan ajansinin raporuna gore, Istanbul’daki birkac protestocu polisten kacarken tirmandiklari duvar yikilinca yaralandi ve onemli bir gazeteci kafasindan gozyasartici gaz kutusuyla vurulunca hastaneye kaldirildi.
Rageh, bircok gostericinin polisin onune gelen herkese su fiskirtmasindan ve gozyasartici gaz sikmasindan sikayetci oldugunu belirtti. Ayrica, Al Jazeera muhabiri Rageh, “Bircok turistin farkli yonlere kostugunu gorduk. Bu insanlar kafelere ve cevredeki evlere siginmaya calisiyorlar fakat polis her yone gozyasartici gaz atiyor. Fakat polisler de gostericiler tarafindan saldiri altinda. Onlar da taslarla yaralanmislar. Insanlar oldukca kizgin.”
“Otoriter” Hukumet.
Bircok gosterici, Basbakan Recep Tayyip Erdogan’in Islam kokenli hukumetine kizgin ve Turkler bu hukumetin ozellikle ucuncu doneminde otoriter ve anlasmaz bir tutum sergiledigini soyluyor.
Gecen hafta, hukumet alkolun satisini ve reklamlarini kisitlayan bir yasa cikardi ve bu yasa bircok laik Turk’un liberal yasam sartlarinin kisitlanmasina dair alarma gecirdi.
Bunlarin disinda hukumet, gecen hafta yine bircok yesil alani yok edecek ucuncu Kopru planini buyuk bir torenle acikladi.
Ustelik, ucuncu kopru icin secilen isim, toplumu birlestirecek bir figur yerine Sii azinligin katledilmesi emrini veren bir Osmanli padisahinin ismi oldu.
Gostericiler, Erdogan’in bir padisah gibi gozuktugu ve resminin altinda “Bu insanlar sana teslim olmayacak.” yazan bir postere de sahipti.
Erdogan gostericilerin taleplerini umursamadigini ve hukumetin “onlar ne yaparsa yapsin” yapilandirma planina devam edecegini acikladi.
Disisleri bakani ise Gezi’de sokulen agaclardan daha fazlasinin dikilecegini ve hukumetin oldukca cevreci oldugunu ekledi.
Cuma gunu sabahi olan baskin ise protestolari karsi olan baskinlarin sadece sonuncusu. Insan haklari duyarlilari, Turk polisini protestolari durdurmakta asiri guc kullanmakla sucladi. Cuma gunu gazdan etkilenen gostericiler Taksim’deki luks bir otele sigindilar ve otelin konuklari tarafindan kendilerine yardim edildi.
Polis gostericilerin cadirlarina ve esyalarina el koydu ve parkin cevresine barikat kurdu.
"Turk Polisi Istanbul Gezi Parki Protestoculariyla Catisiyor" - BBC News Europe
31 Mayis 2013
Esas makale: http://www.bbc.co.uk/news/world-europe-22732139
Istanbul merkezindeki bir parkta bugun polisin protestoculara goz yasartisi gaz ve tazyikli su kullanmasi sonucu en az 12 kisi yaralandi.
Gezi Parki’daki imar calismalarina tepkili protestocular bugun oturma eyleminin dorduncu gunundeydiler. Gunun ilerleyen saatlerinde Istanbul’daki bir mahkeme, agaclari koklerinden sokecek olan projeyi gecici olarak durduma karari aldi. Ancak, Basbakan Recep Tayyip Erdogan’a karsi daha yaygin bir ofke var; oyle ki, protestolar baskent Ankara’ya yayildi. Ayrica Bodrum, Izmir ve Konya gibi daha bircok sehirden protestolarin bu sehirlere de yayildigi haberi geldi.
Amerika Birlesik Devletleri Istanbul’da kaydedilen yuksek sayida yaralilar konusunda duydugu endiseyi dile getirdi. Disisleri Bakanligi sozcusu Jen Psaki olaylar hakkinda soyle yorumda bulundu: ‘Turkiye’nin uzun donem istikrarinin, guvenliginin ve refahinin en iyi temel ifade, toplanma ve dernek kurma ozgurluklerinin desteklenmesiyle olacagina inaniyoruz. Gorunen o ki, bu kisilerin yaptigi da buydu. Bu ozgurlukler saglikli herhangi bir demokrasi icin cok onemlidir.’ Bu ayin basinda polis Istanbul’da gosteri yapmak isteyen on binlerce 1 Mayis protestocusuyla catismisti.
‘Huzursuz Yaz’
Alinan haberlere gore Istanbul’da cevrecilik adina baslayan protesto anti-hukumet tonuna burundu. Tartismali imar calismasi Taksim’deki trafik yogunlugunu rahatlatmayi amacladigi gibi bir de AVM insasi iceriyor. Erdogan’in planlarina karsitlar ise parkin Istanbul merkezindeki son yesil alanlardan biri oldugunu savunuyor.
Cuma gunu yapilan protestoda bir pankart Erdogan’i Osmanli sultani cuppesi ile gostererek ‘Sana boyun egmeyecegiz’ yazisini tasidi. Protestoculardan siyaset bilimcisi Koray Caliskan Alman haber gazetesi Reuters’a gore ‘Bizim hukumetimiz yok, yerine Tayyip Erdogan’imiz var. Bizi dinlemiyorlar, bu huzursuz bir yazin baslangicidir’ dedi. Alinan haberlere gore, onlarca kisi cuma gunki catismalar sonucu hastanelere sevk edildi. Hurriyet Daily News’e gore kafa travmalari ve kirik bacak yaralarinin yanisira, 7 kisi agir yaralandi. Ayrica, bir gazetecinin goz yasartici gaz bombasi ile kafasindan yaralandigi, ve Hurriyet’in kendi fotograficisinin da yaralandigi kaydedildi. Yaralananlar arasinda turistlerin de oldugundan supheleniliyor.
Olaylarda toplamda 60 kisi goz altina alindi. Ankara’da, Istanbul’daki protestoya destek protestosu duzenlendi. Protestocular ‘Her yer direnis, her yer Taksim’ diye bagirdi. Erdogan ise projeye devam edileceginin altini cizdi.
Uluslararasi Insan Haklari Orgutu polisin ‘bariscil protestocular’a karsi taktiklerini kinadi. Orgut’un Avrupa ve Orta Asya Programi sorumlusu John Dalhuisen: ‘Turk yetkilileri polisin asiri kuvvet kullanimini durdurmali ve acilen tum suistimal vakalarini inceleme altina almali. Insanlarin ozgur ifade ve toplanma hakkini kullanmasini korumak onlarin gorevidir’ dedi.
Erdogan 2002’den bu yana iktidarda ve Turkiye’de bazilari hukumetin otoriter hale gelmesinden sikayetciler. Gecen hafta, Turkiye parlementosu alkollu icecek satis ve tuketimini yasaklayan bir yasayi onayladi. Buna gore saat 22:00 ile 06:00 arasinda Turkiye’de alkol satisi yasak olacak ve bundan sonra acilacak alkol satan bar ve isletmeler okul ve camilerin en az 100 metre uzaginda olmak zorunda olacak. Basbakan Erdogan bunun Islami degerleri dayatmak icin degil, Turk genclerinin ‘sarhos dolasmasi’ni onlemek istedigi icin oldugunu belirtti. Basbakanin partisi A.K.P’nin koklu bir siyasi Islam gecmisi olsa da, basbakan Turkiye’nin laikligine bagli oldugunu belirtiyor.
"Polis Baskisiyla Vahsete Donen Istanbul'daki Park Protestosu" Bolum 1 - NYTimes
By TIM ARANGO and CEYLAN YEGINSU
May 31, 2013
Esas makale: http://www.nytimes.com/2013/06/01/world/europe/police-attack-protesters-in-istanbuls-taksim-square.html?pagewanted=1&_r=1&hp&
Polis –emniyet güçleri- Cuma günü İstanbul Taksim Meydanı’nda barışçıl bir gösteri yapan topluluğa saldırdı. Panzerle basınçlı su püskürten ve topluluğa biber gazı atan polis, protestocularla birlikte turistlere de zarar verdi. Saldırının mağazalara ve otellere sıçramasıyla şehir bir anda savaş alanına döndü.
Bu saldırı, devletin kendisine karşı büyüyen protestolara verdiği en şiddetli yanıtlardan biri oldu. Protestonun çıkış sebebi ise Taksim Gezi Parkı’nın yıkılıp yerine Osmanlı döneminden kalma Topçu Kışlası’nın yapılmasının planlanmasıydı.
İstanbul’un merkezindeki son yeşil alanlardan biri olan parkta protestolar sürerken yıkım ekiplerinin gelmesi, hedefin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan’a ve onun yönetiminde gelişen şehir planlamacılığına yönelmesine neden oldu. On yıldır iktidarda olan Erdoğan ve partisinin, pek çok Türk tarafından otoriter bir hale geldiği düşünülüyor.
Buna karşın Tayyip Erdoğan ülkenin dindar kitlelerinden destek bulmaya devam ediyor. Laik kesim ise Erdoğan yönetiminin gazetecileri tutuklamasının ve uzun gözaltı sürelerinin, tahammülsüzlüğün bir sonucu olduğunu söylüyor.
Kamusal alanların tahribatı ve özelleştirilmesi Erdoğan’a yönelik öfkeyi arttırıyor. Kentsel dönüşümün halka yönelik olmaması ve polisin artan orantısız güç kullanımı bu öfkenin nedenleri olarak göze çarpıyor. Son olarak Cuma günü bir Kürt milletvekili, polis müdahalesi sonucu omzundan yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
Suriye isyanının açıkça desteklenmesi, barış politikasının terk edilmesi ve Reyhanlı’daki patlama da protestoların hedefi haline gelmiş durumda. Artan kitlesel tepki, önümüzdeki yılki seçimler için başkanlık sistemini hayata geçirmeye çalışan Erdoğan’ın önünde büyük bir sorun teşkil ediyor.
Cuma günü öğle saatlerinde göstericiler devlet karşıtı sloganlar atmaya başladı. Bunun üzerine polis panzerleri meydanın köşelerine yerleştirdi ve çoğunluğu oturmakta olan grubu hedef aldı.
“Taksim bizimdir, AKP’ye bırakmayız” tezahüratları eşliğinde tepkiler tamamen iktidar partisine dönmüş oldu.
Bu esnada polisler gaz maskelerini takarak saldırıya geçtiler. Panzerlerden püskürtülen göz yaşartıcı tazyikli sular ve kullanılan gaz bombaları sonucunda ortalık savaş alanına döndü. Gazdan etkilenen grup limon ve sirke kullanarak acılarını bastırmaya çalıştı.
“Domuzlar, hayvanlar” diye bağırıyor Esra Yurtnaç, sığındığı fırında gazın etkisini üzerinden atmaya çalışırken.
Çatışmadan birkaç saat sonra İstanbul'da bir mahkeme parkın yıkımını öngören yürütmeyi durdurdu. İçişleri Bakanlığı da orantısız güç kullanımı hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Buna karşın Tayyip Erdoğan ülkenin dindar kitlelerinden destek bulmaya devam ediyor. Laik kesim ise Erdoğan yönetiminin gazetecileri tutuklamasının ve uzun gözaltı sürelerinin, tahammülsüzlüğün bir sonucu olduğunu söylüyor.
Kamusal alanların tahribatı ve özelleştirilmesi Erdoğan’a yönelik öfkeyi arttırıyor. Kentsel dönüşümün halka yönelik olmaması ve polisin artan orantısız güç kullanımı bu öfkenin nedenleri olarak göze çarpıyor. Son olarak Cuma günü bir Kürt milletvekili, polis müdahalesi sonucu omzundan yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
Suriye isyanının açıkça desteklenmesi, barış politikasının terk edilmesi ve Reyhanlı’daki patlama da protestoların hedefi haline gelmiş durumda. Artan kitlesel tepki, önümüzdeki yılki seçimler için başkanlık sistemini hayata geçirmeye çalışan Erdoğan’ın önünde büyük bir sorun teşkil ediyor.
Cuma günü öğle saatlerinde göstericiler devlet karşıtı sloganlar atmaya başladı. Bunun üzerine polis panzerleri meydanın köşelerine yerleştirdi ve çoğunluğu oturmakta olan grubu hedef aldı.
“Taksim bizimdir, AKP’ye bırakmayız” tezahüratları eşliğinde tepkiler tamamen iktidar partisine dönmüş oldu.
Bu esnada polisler gaz maskelerini takarak saldırıya geçtiler. Panzerlerden püskürtülen göz yaşartıcı tazyikli sular ve kullanılan gaz bombaları sonucunda ortalık savaş alanına döndü. Gazdan etkilenen grup limon ve sirke kullanarak acılarını bastırmaya çalıştı.
“Domuzlar, hayvanlar” diye bağırıyor Esra Yurtnaç, sığındığı fırında gazın etkisini üzerinden atmaya çalışırken.
Çatışmadan birkaç saat sonra İstanbul'da bir mahkeme parkın yıkımını öngören yürütmeyi durdurdu. İçişleri Bakanlığı da orantısız güç kullanımı hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi.
"Istanbul'daki park protestolari, Turk baharinin tohumlarini ekiyor" - The Guardian
Esas makale: http://www.guardian.co.uk/commentisfree/2013/may/31/istanbul-park-protests-turkish-spring#start-of-comments
Ceviri:
Bu sabah Turk polisi Taksim Gezi Parki'ndaki protestocularin etrafini sarip, butun cikislari kapatarak, onlara kimyasal sprey ve goz yasartici gazlarla saldirdi.
"Occupy" (bkz. Occupy Wall Street) tarzinda bir hareket Istanbul'da basladi. Gorunurde olan neden cok basit. Protestocular 27 Mayis'ta parkta, parkin bir sehir duzenleme programi cercevesinde yikimini protesto etmek uzere toplandilar. Ama bu bir cevre hareketinden daha ote. Bu protesto son zamanlarda devlete karsi olan tepkinin ortaya cikma sekli. Polis saatlerce sabahin erken saatlerinde insanlara saldirmak icin bekledi, aynen Amerikan polisinin Occupy hareketinde yaptigi gibi. Kamp icin kurulan cadilari, icinde insanlar varken atese veren polis, onlari biber gazi ve goz yasartici gaza bogdu. Bir ogrenci, genital bolgesinden yaralanmasi uzerine, ameliyata alindi. Bunun uzerine, protestocular (occupiers) duruma ayak uydurdu ve ev yapimi gaz maskeleri giymeye basladi. Daha da otesi, herkesi dayanismaya cagirdilar. Bu cagriya cevap olarak, bugun binlerce protestocu, baska partilerden vekiller de dahil olmak uzere, Taksim'e geldi. Ancak bugunun saldirisi ne defans ne de kacisa izin verdi. Park ve cevresi hala kapali ve bir gaz bulutunun altinda.
Bu Nisan, Adalet ve Kalkinma Partisi (AKP) lideri liberalleri uyararak onlarin destegine on seneden sonra artik ihtiyaci olmadigini dile getirdi . Bu baskinin artacaginin buyuk bir gostergesi oldu ve neoliberal Islamci partinin modernlesme planlarinda yerini buldu.
AKP belirli bir muhafazakar populizmi gosteriyor. Kaynagi, son on yilda hizla gelisen, Turgut Ozal'in 1980lerdeki politikasiyla ekonomik guce kavusan, muhafazakar burjuvazi Muslumanlardan olusuyor. Ama, bunu inkar eden muhafazakar parti, dindarligi oy kazanmak ve sehirli sagcilara erisebilmek icin kullaniyor.
Parti, gucunu arttirmak icin son on yildir calisiyor. Ozellestirme politikasi hizlica esitsizlige ve bunla beraber baskiya yol acmakta. Ancak bir yandan da bu parti bircok uluslararasi yatirim sirketinin ilgisini Turkiye'ye cekerek, ulkenin gelisme hizini %5e cikardi. Bu sekilde IMF'den alinan borclar kapatilmaya basladi; ve hatta Turkiye IMF'ye 2012 Euro krizinde 5 milyar dolar verme teklifinde dahi bulundu.
Bu esnada, AKP ona olan destegi medya ve hukumet ile arttirdigindan, liberallere ihtiyaci kalmadi. Turk Ordusu, AKP yargida ve poliste guc kazanirken, Islamcilari kabullenmek zorunda kaldi. Ordunun guc kaybi her ne kadar demokrasiye yol acacak gibi gosterilse de, gazeteciler de askerlerle beraber hapishanelerde yerlerini buldu.
Tabii ki de darbe komplolarinin da bir tarihi var. 2008'de hukumet 86 kisiyi, derin devlet sorusturmasi adi altinda, darbe duzenlemekten sucladi. Bu sorusturma, hukumete olan karsi elestirileri (demokrasi karsiti olduguna dair) dindirmek icin korku olarak kullanildi ve karsi dusunceleri ezdi gecti. Bu surec icinde, AKP oyunu %34.28'den %49.90'a cikardi.
Oylardaki bu artis, Kurt sorununun da cozulmesi icin AKP'ye bir guven verdi. Hukumet 2009 itibariyle PKK ile uzlasmaya yoneldi, ozellikle de Irak'taki bolgesel Kurt yonetimiyle iyi iliskiler icine girmeye calisti.
AKP yonetimi altinda, Turkiye Beyaz Saray'dan ve Tel Aviv'den daha bagimsiz hale gelerek, Iran, Hizbullah ve hatta - son zamanlara kadar- Suriye Baskani Esad ile iyi iliskiler kurmaya calisti. Bu politikalar, yeni-Osmanlicilik olarak da yorumlaniyor. Bu kisaca, Turkiye'nin gucunu kullanmasinin yeni bir sekli.
Sonuc olarak, hukumet guclenmis durumda. "Sol"a ya da isci hareketine hic ihtiyaci olmadi - ki zaten hep bastiriyordu. Artik liberallere de ihtiyaci yok; zaten kadinlarin vucutlari uzerindeki haklara mudahelelerle ve alkol ile ilgili duzenlemerle bunu da gosterdi.
Butun bunlar kocaman bir sehirde kucuk bir parkin yarattigi bu sorunun arka planinda yer alanlar. Bunlarin hepsi rejime bir acil durum sinyali ve olasi bir "Turk Bahari"nin temelleri.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)