11 Haziran 2013 Salı

"Turk Protestolari Bati Icin Neden Onemlidir" - The Guardian

Safak Pavey      10 Haziran 2013



Bu durum yalnizca rujla alakali degildir—eger Turkiye laiklik, Islamiyet ve demokrasiyi biraraya getiremezse, bunun kuresel yankilari olacaktir.

Laiklik: Turkiye vatandaslari icin ne anlama gelir? Basit anlamda, istedigimiz zaman alkol alabilmemiz, ya da Turk Hava Yollari hosteslerinin kirmizi ruj surmeye izinlerinin olmasi midir? On binlerce insani sokaklara doken sadece ilk basta gozumuze carpan ve medyanin sevdigi bu konulardan ibaret olamaz. Protestocular inatci bir yobazlikla tanimlanmis hukumet karsinda hayal kirikligi yasarken, izninizle size farkli bir resim cizeyim Turkiye’de laikligin icinde bulundugu zor duruma dair.

Oncelikle egitim tehlike altinda. Turkiye’nin iktidar partisi Adalet ve Kalkinma Partisi (AKP) camiilere ve dini okullara buyuk ve oransiz bir butce verirken, laik egitim veren okullarin butcelerini kisarak onlari kendi hallerine terk ediyor. Bugun Turkiye’de 67,000 okul ve 85,000 camii var. gectigimiz birkac ayda, sadece Istanbul’da, 98 ilkokul Imam Hatip okullarina donusturuldu. Bir kadin muhalefet milletvekili sifatim nedeniyle bana sikayetlerini dile getirdi: Kizinin 1200 kisilik okulu, 320 kisilik bir Imam Hatip okuluna donusturulmus. Yakinda yalnizca durumu iyi ailelerin cocuklari laik egitim alma imkanina sahip olacak. ‘Bizim gibi fakirler ne yapsin?’ diye sordu bana.

Ifade ozgurlugu de tehlike altinda. Bilinen bir gercek su ki Turkiye diger herhangi bir ulkeye nazaran en cok hapse atilan gazeteci sayisina sahip. Ancak basina acilan bu davalarin dondurucu etkisi sonucu bircok haber, haber bultenlerinde yayinlanmiyor. Hukumet farkli dusunceleri hizla bastiriyor.

Hukumet Turkiye’yi yeniden sekillendirmek icin bir surece girismis durumda. Ulkemizde bugun politika—ve sosyal ve ekonomik hayatin diger pek cok yonu—giderek insanlarin ne kadar dindar oldugu temelinde ayristiriliyor. Ramazan ayinda halk icinde yemek yemek buyuk cesaret istiyor. Okullardaki din dersleri, dini felsefe ogretmek yerine ibadet kurallarini ogretiyor. Aleviler gibi Sunni geleneklerini kabul etmeyenler hukumet tarafindan dusman olarak goruluyor. Kadinlara daha onceden verilen kusursuz yasal statuye meydan okunmasa da, kadinlarin sosyal statuleri konusunda daha derin donusumler yasanmakta, ve basbakan Recep Tayyip Erdogan onlari evde kalmaya ve daha cok cocuk yapmaya cagiriyor.

Yozlasma yaygin durumda. Hukumet bugunlerde develet calisanlarini sivil hizmet sinavlarindaki puanlariyla degil, dini bilgilerine gore ise aliyor. Egitim ve burokraside kendi yandaslarini degerli pozisyonalara yerlestirerek hukumet zaten hassas olan ulkemizdeki demokrasi gelenegine onemli olcude hasar vermistir. Ordunun kursundan elini ustumuzden silkelerken, altinda esitlik icin calistigini iddia eden dindar politikacilarimizin esit olcudeki, hosgorusuzluk ve otokrasiden olusan agir yukunu buluyoruz uzerimizde.

Kendini simdi bu durumda bulan ayni Turkiye, 1923’teki kurulusunun ardindan, modern ve laik hukumetin Musluman bir toplumla biraraya getirildigi bir deney yeri, bir fener olarak goruluyordu, her ne kadar bu sentez oldukca hassas olsa da. Turkiye’nin Islamiyet dunyasinin geri kalani icin bir ornek model teskil edecegi dusunulmustu. Umulan, yeni cumhuriyetin reformlarinin bir sonraki jenerasyonlara tasinacagiydi.

Kesinlikle inancin sosyal hayattan cikarilmasini desteklemiyorum. Ancak ulkemizde politik anlamdaki Islamiyet ahlak klavuzu olmakla yetinmemektedir, aksine toplumu, gorunuste halkin kendi iyiligi icin, once kisitlayici kurallara sararak sonra bu kurallara uyulmasini zorla kontrol ederek ve ayni fikirde olmayanlari cezalandirarak, hayal edilmis bir Sunni ulusal kimligine yontmak istiyor.

Daha kotusu, hukumetin gidisatina yonelik artan endiselerimiz kendi ulkelerinde boyle bir kisitlamaya ve bu tarz politikalara hosgoru gostermeyecek bazi bati ulkeleri arasinda dinleyici bulamiyor. Batidaki soylemler ve liderlerinin tavirlari onemlidir cunku Turkiye’de halk arasindaki tartismayi etkilerler. Ancak, anlasilir bir sekilde, kendi guvenlik endiseleri ve stratejilerini saplanti haline getirmis Bati, Turk hukumetinin suistimalleri soz konusu olunca oteki tarafa bakiyor. Bir muhalefet milletvekili olarak, benim istegim Bati’nin bizim ic islerimize karismasi degildir, ancak, ozgurluk degerlerine bu kadar az saygisi olan bir hukumeti korumaktan vazgecmeleridir.

Eger Turkiye basarisiz olursa, baska kim Islamiyet, laiklik ve demokrasiyi bir araya getirebilir? Bu basarisizligin kuresel sonuclari ne olacaktir?

Bati’da demokrasiyle dinin ic ice gectigi bir kumastan Turkiye’nin ve dunyanin yarar saglayabilecegine inananlari, bu kumasin bugun nasil gorundugune bakmaya davet ediyorum, toplumumuzun haklari bir baska hosgorusuz cogunluk adina parcalanmis haldedir.


Laik bir Turkiye’nin dunya icin ne kadar degerli oldugunu aklinizda bulundurun. Orta Dogu’daki son laikleri demokrasi adi altinda yapilan bu temizlemeye kaybetmeyin; sizler kendiniz icin benzer kisitlamalari asla kabul etmeyecekken, sanki bolgemiz icin daha dusuk bir seviyede hak sahibi olmak ‘yeterince iyi’ymis gibi—ayni eskiden Fransa’nin universite diplomasi alan Arap somurgelerine ‘Bon pour l’orient’ (‘Dogu icin yeterince iyi’) damgalamasi gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder